Antika ve açık artırma piyasası, pandemi sonrası büyük bir satış oranına ulaştı. Yapılan araştırmaya nazaran 2020 yılında salgınla 17,9 milyon dolara düşen açık artırma pazarı, geçen yıl 2018’deki hacmine ulaşıp 26,3 milyon doları gördü. Statista’nın yayınladığı bu istatistiğe nazaran dünya çapında antika ve sanat eserleri, çevrimiçi pazarlardan da alıcı buluyor ve alıcılar genelde gençlerden oluşuyor.
Son vakitlerde bit pazarı görüntüleri, ucuza nasıl eşya alınır tavsiyeleri gençler ortasında tanınan. Bu görüntüler sayesinde ucuza, bedelli eşyalara sahip olmak isteyen gençler, önerilen pazarların ya da web sitelerinden alışveriş yapıyor. Bu mecralardan alınan eserler, birden fazla vakit yeni eserler oluyor. Antika ismi altında farklı mecralarda satılan bu eserler alıcıların itimadını sarsabiliyor.
Antika alım-satımında çevrimiçi pazar yerlerinin itimat problemine dikkat çeken antikacılar, tarafların korunması için sertifikasyon teklifinde bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bir müddettir çevrimiçi antika satışını denetim edebilmek için sertifika çalışması yürütüyor. Çalışmayla internet sitelerinden antika almak inançlı hale gelecek. Antika ve açık artırma piyasasının ülkemizdeki tesirlerini, satış oranlarını, gençlerin ilgisini mesleğin erbabı isimler cevapladı.
Alıcısı orta yaş – Muzaffer Gültekin
Çukurcuma Müzayede Kültür ve Sanatevi’nin sahibi Muzaffer Gültekin, pandeminin koleksiyonerlerde değişiklik yaptığı savını doğruluyor. Gültekin “Sosyal mecralardan dokunmadan, görmeden para vererek antika alınabileceğine inanmayan biriydim. Pandemi yıllardır biriktirdiklerimizin ne kadar kıymetsiz olduğunu fark ettirdi. Bu esnada başlayan canlı yayınlar da karşılık buldu ve satışlar başladı. Yıkılmaz inancım kırıldı. Ama irdelemek gerekiyor, zira beşerler antika diye çer çöp alabiliyor” diyor.
Orta yaş ve üstünün gezerek satın almaya meyilli olduğunu söyleyen Gültekin, genç nüfusun antikaya ilgisinin abartıldığı kadar olmadığını aktarıyor: “Balat üzere yerlerden ucuza eşya alınca antika aldım zannediyorlar. Bunları da doyuma ulaşıp, bırakıyorlar. Antikanın alıcısı orta yaş üzeri, hem bir kültüre hem de kimi imkânlara sahip insanlardır. Ancak imkâna sahip olmak, ucuza antika alınmaz manasına gelmiyor.”
Erkekler daha ilgili – Mete Üge
İnsan Akademisi Sanat Atölyesi sahibi, antika tamiriyle uğraşan Mete Üge, yaş aralığına nazaran antika eşya tercihlerini şöyle anlatıyor: “18-30 yaş takı ve küçük nesneleriyle, 35-45 yaş aydınlatma, müzik aletleri, koltuk masa, fotoğraf ve mutfak eşyalarıyla ilgileniyor. 45-65 yaş, almaktan fazla büyüklerinden kalanları koruma etmek istiyor. Küçük bir küme da tasarım ve mimarlık işleri için eski mobilya, pikap, radyo ve avizeleri topluyor. Cinsiyet dağılımında ise yüzde 72 ile erkekler önde.”
