Fransa’da yayınlanan Le Figaro gazetesinde “Erdoğan’ın diplomasisi Türkiye’yi nasıl milletlerarası sahnede vazgeçilmez pozisyona getirdi?” başlıklı bir yazı yayınlandı.
Yazıda, Ukrayna’daki ihtilafın hem Doğu’da hem Batı’da hem de Arap dünyasında övülen Türk dış siyasetinin tekrar konumlandırılmasını öne çıkardığı tabir edildi.
Ayrıca yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın perşembe günü Ukrayna’da Volodimir Zelenski ile sıcak bir biçimde el sıkıştığı, bundan çok kısa bir mühlet evvel de Rusya’da Vladimir Putin ile dört saatlik uzun bir görüşme gerçekleştirdiği aktarıldı.
“Tahıl ihracatının tekrar başlamasını Türkiye sağladı”
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması için barış görüşmelerine konut sahipliği de yaptığı belirtilen yazıda, savaşan taraflar ortasında ve Birleşmiş Milletlerin aracılığıyla yapılan bir muahede sonucunda temmuz ayı sonunda tahıl ihracatının tekrar başlamasını Türkiye’nin sağladığı kaydedildi.
“Erdoğan, barış yapan ve herkesle diyalog kuran biri”
“Türkiye, Ukrayna’daki savaşın birinci galibi olabilir mi?” tabirine yer verilen yazıda, “Bu gerçek diplomatik muvaffakiyet, dünyadaki en geniş büyükelçilikler ağına sahip olan ve her şeyden evvel daha barışçıl ve çok faal bir Türk dış siyasetini ortaya koymaktadır” değerlendirmesinde bulunuldu.
Daha birkaç yıl evvel Batı dünyasında yapılan Recep Tayyip Erdoğan tenkitlerine değinilen yazıda, “Erdoğan, bugün kendisini bir barış yapan ve herkesle diyalog kuran biri olarak sunuyor.” denildi.
“Türkiye çok kutupluluk virtüözü haline geldi”
Yazıda görüşlerine yer verilen IRIS fikir kuruluşunun araştırma yöneticisi eski Büyükelçi Jean de Gliniasty, “Türkiye, Batı bloğunun bir kesimi olmakla birlikte, ittifaklarını çeşitlendiriyor. Çıkarlarına aksi olduğunda dahi daima diyalog halinde. Yürüttüğü güç istikrarıyla hakimiyet kurmuş durumda. Artık herkes için gerekli ve herkes tarafından övülüyor. Türkiye çok kutupluluk virtüözü haline geldi” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye, etkileyici bir ekonomik, askeri ve diplomatik tekrar pozisyonlanma içinde”
Fransız Memleketler arası Münasebetler Enstitüsünde Türkiye Uzmanı Dorothee Schmid ise Türk dış siyasetine ait “Sorumluluklarını geçmiştekinden daha yeterli üstlenebilen, daha az maceracı bir formda, orta bulucu ve barış yapan rol oynamayı göze alabilen bu yeni siyaset, etkileyici bir ekonomik, askeri ve diplomatik tekrar pozisyonlandırma üzerine kurulu” sözlerini kullandı.
Moskova’daki Fransız-Rus Gözlemevi Yönetici Yardımcısı Igor Delanoe ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Putin’le ilgilerini büsbütün Ukrayna evrakına kilitleyen Avrupalıların bilakis, hassas mevzuları kısımlara ayırma kapasitesine sahip olduğunu kaydetti.
“Türkiye sık sık görüşülebilir ve vazgeçilmez bir ülke haline geldi”
Le Figaro’daki yazıda, Türkiye ile İsrail ortasında yıllar süren dargınlığın akabinde bağların yine kurulduğu aktarılarak, Türkiye’nin tıpkı vakitte İran, Libya, Suriye ya da Ukrayna kelam konusu olduğunda sık sık görüşülebilir ve birçok vakit da vazgeçilmez bir ülke haline geldiği söz edildi.
“Normalleşme diplomasisi meyvesini veriyor”
“Topyekûn olağanlaşma diplomasisi meyvesini veriyor” denilen yazıda, “Erdoğan, Ermenistan’la bağlantıları olağanlaştırma teşebbüsünde de bulundu. Yaklaşık 30 yıldır müşterek hudutları kapalı olan iki ülke, son aylarda olağanlaşmaya yönelik adımları artırdı. Ermeni tarafında Türk eserlerine uygulanan ambargo kaldırıldı ve yeni diyalog için özel elçiler atanıyor” denildi.
“Erdoğan, Türkiye’yi merkez olarak inşa ediyor”
Yazıda, şunlar kaydedildi:
“Türkiye’nin tüm etrafıyla alakaları normalleştirmesi bir başarıdır”
Yazıda, “Türkiye’nin bilhassa Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile doğu kanadında olmak üzere tüm etrafıyla bağlantıları normalleştirmesi bir muvaffakiyettir. Bu dış siyasetin Türkiye için şu andaki en kıymetli mevzularda, yani Suriye ve Ukrayna’da hakikaten meyve verip vermeyeceğini göreceğiz” yorumunda bulunuldu.
