Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 4. Türk-Alman Güç Forumu’nda gerçekleştirdiği konuşmada, dünya genelinde Rusya-Ukrayna savaşı ve artan global enflasyon nedeniyle güçlü bir güç kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Enerji krizi nedeniyle ülkelerin planlarını tekrar gözden geçirdiğine işaret eden Dönmez, “Dün güç bölümünde yenilenebilir güçten, hidrojenden, küçük modüler nükleer reaktörlerden, iktisadın elektrifikasyonundan bahsederken bugün gücün gündemine, petrol, doğal gaz ve kömür tekrar yerleşmiştir.” dedi.
Daha fazla yenilenebilir güce yönelmeyle daha başarılı bir imtihan verilebileceğine işaret eden Dönmez, “Halihazırda mevcut gaz fiyatlarıyla neredeyse 20 yıl sonra ekonomik olacak denilen yeşil hidrojen bile ekonomik görünüyor. Füzyon teknolojisi konusunda, daima gelecek 20 yılın teknolojisi denilirdi, son devirde artık daha kısaltmaya başladık. Gelecek 10 yılın teknolojisi biçiminde sıraladık.” tabirlerini kullandı.
“Üçüncü FSRU tesisi bu yıl içinde devreye alınacak”
Avrupa’nın güç arz güvenliği konusunda yaşadığı sorunlara değinen Dönmez, tüm siyaset yapıcıların güçte dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik amaçlar belirlediklerini söyledi.
Bakan Dönmez, güç arz güvenliğinin sağlanması noktasında kaynak ve teknoloji çeşitliliğiyle istikrarlı ve yedekli bir güç sistemi tasarlanmasının büyük değer taşıdığını söz etti.
Enerji arz güvenliğinin sağlanması ve daha rekabetçi fiyatlardan güç temini için ithalat güzergahlarını çeşitlendirme noktasında büyük uğraş gösterdiklerini aktaran Dönmez, “LNG terminallerimizin kapasitesini ve sayısını artırdık, doğal gaz depo kapasitemizi artırdık ve artırmaya devam ediyoruz. Üçüncü FSRU tesisinin de bu yıl içerisinde devreye alınmasını öngörüyoruz.” dedi.
“Türkiye iş birliğine hazır”
Hidrokarbon aramalarına da devam ettiklerini belirten Dönmez, “Karadeniz’deki 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfimiz kapsamında birinci gazın 2023 yılında sistemimize ulaştırılması için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.” tabirini kullandı.
Dönmez, Türkiye’nin yalnızca kendi güç arz güvenliğini sağlamakla yetinmeyip yakın coğrafyasındaki güç kaynaklarının talep eden ülkelere taşınması noktasında da değerli roller üstlendiğinin altını çizerek, “Nitekim TANAP-TAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum üzere başarılı ve sağlam milletlerarası güç projeleri Türkiye’nin büyük özveri ve katkısıyla hayata geçmiştir. Tüm bu projeler, global çapta yaşanan aksiliklere karşın, devreye girdikleri günden bu yana sıkıntısız formda faaliyetlerini sürdürmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa başta olmak üzere dünyadaki doğal gaz krizinin tahliline katkı sunmak için piyasaya daha fazla gaz arzının sunulması gerektiğini lisana getiren Dönmez, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin güç dönüşümünde hidrojenin de kıymetli hissesinin olacağını düşünüyoruz”
Türkiye’nin elektrik şurası gücünde yenilenebilir gücün hissesinin yüzde 54’e çıktığını bildiren Dönmez, yenilenebilir şurası güç bakımından Türkiye’nin dünyada 12., Avrupa’da 5. sırada olduğunu, güneş paneli üretiminde de 4. sırada yer aldığını aktardı.
Dönmez, güç dönüşümü için değerli bir katkı sağlayacağını öngördükleri küçük ve orta ölçekli nükleer reaktörlere yönelik gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
Konuşmaların akabinde Dönmez ile Almanya İktisat ve İklim Müdafaa Bakanı Robert Habeck ortasında yeşil hidrojen alanında iş birliğini geliştirmek maksadıyla niyet mektubu imzalandı.
