Hollanda Utrecht Üniversitesi, İngiltere Oxford Üniversitesi ve Almanya’daki Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi’nden uzmanların yaptığı araştırmada, Hollanda, Almanya ve İspanya’daki patronların, başörtülü adayların iş müracaatlarına dönüş oranları ele alındı.
Aynı kişinin, tıpkı içerik ve bilgiler kullanılarak hazırlanan özgeçmişlerine başörtülü ve başörtüsüz fotoğraflarının eklenerek patronların davranışlarının ölçüldüğü araştırmanın sonuçlarına nazaran, Hollanda’da iş müracaatında başörtülü fotoğraf kullanılanların yüzde 35’inin müracaatına dönüş yapılırken, başörtüsü kullanmayanlarda bu oranın yüzde 70’e çıktığı görüldü.
Almanya için misal durumun olduğu belirtilen araştırmada, başörtülü adayların yüzde 25’inin müracaatlarına dönüş yapılırken, başörtüsü kullanmayan adayların yüzde 53’ü müracaatlarına dönüş aldı.
En çok ayrımcılık kapalı Müslümanlara yönelik
Buna nazaran Hollanda’da özgeçmişlerindeki fotoğrafta başörtüsü olmayan Müslüman adayların müracaatlarına yüzde 48,5 dönüş olurken, başörtülü Müslümanların yalnızca yüzde 34,5’inin müracaatına dönüldüğü kaydedildi.
Benzer oranların görüldüğü Almanya’da, başörtüsü olmayan Müslüman adayların yüzde 50’sinin, başörtülü Müslüman adayların ise yüzde 25’inin müracaatlarına dönüldüğü aktarıldı.
Hollanda’daki ayrımcılık dikkat çekici
Nisanda yayımlanan araştırmanın giriş kısmında “Hollanda ve Almanya’da başörtülü Müslümanlar, müşterilerle direkt irtibat gerektiren işler için yaptıkları müracaatta ayrımcılığa uğruyor” sözü kullanılırken, İspanya’da başörtülü bayanların işe alımlarında ayrımcılığa uğradığına ait ise data saptanmadığı belirtildi.
Hollanda’daki ayrımcılık oranının yüksekliğinin, ülkenin dini azınlıklara açık olduğu formundaki algıyı aksine çevirdiğine değinilen araştırmada, bunun, ülkede azınlıkların kültürel asimilasyonunu hedefleyen siyasetlerin sonucu olduğuna dikkat çekildi.
Araştırmanın ortak müelliflerinden Utrecht Üniversitesinden Dr. Valentina Di Stasio, sonuçlara ait Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Fransa ve başka ülkelerdeki emsal çalışmaların da Müslümanlara yönelik ayrımcılığı ortaya koyduğunu kaydetti.
ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği genelinde dini ayrımcılıklara yönelik kapsamlı çalışmaların yürütüldüğüne değinen Di Stasio, “Dini ayrımcılıkta onlarca yıldır birebir durumdayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Di Stasio, Avrupa Adalet Divanı’nın, “tarafsızlığı” ortadan kaldırdığı gerekçesiyle patronların, dini sembolleri taşıyan çalışanların işten çıkarmalarına müsaade veren kararını hatırlatarak, kararın Hristiyan ve öteki dini azınlıklardan çok Müslüman bayanları iş piyasasında daha güçsüz duruma getirdiğine dikkati çekti.
Söz konusu araştırmanın benzerinin 2019’da Almanya’da Türk bayanlar ortasında yapıldığında, Türk olmayan başörtüsüz bayanların yüzde 19, başörtüsüz Türk bayanların yüzde 13,5, başörtülü Türk bayanların ise yüzde 4 oranında iş müracaatlarına dönüş aldığı saptanmıştı.
