Yeşilçam’a ‘kahraman’ olarak ismini yazdıran ünlü sanatçı Cüneyt Arkın, tedavi gördüğü hastanede 85 yaşında vefat etti. Pazartesi gece saatlerinde apansız kalbinin durması sonucunda Beşiktaş, Ulus’ta bir özel hastanede tedavi altına alınan sanatçı, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Vefatıyla sevenlerini ve sanat topluluğunu yasa boğan Cüneyt Arkın için 30 Haziran Perşembe günü saat 10.30’da Atatürk Kültür Merkezi’nde bir merasim düzenlenecek. Akabinde Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğlen namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığına defnedilecek.
Usta sanatkarın mevti tüm Türkiye’yi yasa boğarken, sanat ve siyaset dünyasından Arkın için iletiler yayınlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk sinemasının usta aktörü, sanatıyla, duruşuyla, karakteriyle hepimize örnek olan büyük sanatçı Cüneyt Arkın’ın vefatını büyük bir kederle öğrendim. Sayın Arkın’a Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesinin, sevenlerinin, sinema topluluğumuzun ve milletimizin başı sağolsun” diyerek kederini paylaştı.
EDEBİYATA MERAKLI BİR DOKTOR
8 Eylül 1937 tarihinde Eskişehir’in merkezine bağlı Karaçay köyünde doğan Arkın’ın gerçek ismi Fahrettin Cüreklibatır’dı. Arkın, verdiği röportajlarda çocukluk yıllarının tıpkı babası üzere toprağın içinde geçtiğini anlatırdı. Tezeklerin üzerinde uyuduğu tatlı uykuyu lüks otellerde bile bulamadığını söyleyen sanatçı, ilkokul yıllarında bostan bekçiliği bile yaptı. Liseden sonra İstanbul Tıp Fakültesini kazanan Arkın, nörolog olmak istiyordu. Üniversitede okuduğu yıllarda, çeşitli mecmualarda şiir, öykü ve denemeleri yayınlandı.
Fahrettin Cüreklibatur, üniversiteden mezun olduğunda, edebiyata meraklı bir hekimdi. Lakin 1963 yılında Artist mecmuasının düzenlediği yarışa katılması onun hayatını değiştirdi. Yarışta birinci olunca, birtakım sinemalarda küçük roller almaya başlasa da, o devir sinemayla çok da fazla ilgilenemedi. Eskişehir’e dönerek vatani misyonunu yaptı. Boş takım olmadığı için nörolog olamayan Arkın, kendi tabiriyle “boğaz tokluğuna” bir mühlet doktorluk yaptı.
AKSİYON SİNEMALARINA GİRİŞ
Cüneyt Arkın, 1963 üretimi “Şafak Bekçileri” sinemasının çekimleri sırasında direktör Halit Refiğ’in dikkatini çekti. 1964’te “Gurbet Kuşları” isimli sinema sinemasıyla yıldızı parladı. Dava Erakalın’ın yönettiği 1964 imali “Gözleri Ömre Bedel” sinemasının finalindeki arbede sahnesi, sanatkarın mesleğinde dönüm noktası oldu. Bir müddet sonra Halit Refiğ’in teklifiyle aksiyon sinemalarına yöneldi.
O yıllarda sanatkarların isim değişikliği çok yaygındı. Cüneyt Arkın ismini de Gazeteci Vecdi Benderli, Cüneyt Gökçer’in ismini, Ramazan Arkın’ın da soyadını bir ortaya getirerek ortaya çıkardı. Fahrettin Cüreklibatır, bundan sonra Cüneyt Arkın olarak tanındı.
‘KAHPE BİZANS’LA SAVAŞTI
Cüneyt Arkın’ın hafızalarda yerini koruyan uçan tekmeleri bizatihi gelişmedi elbette. Aksiyon sinemalarında istikamet çizeceğini anlayan Arkın, İstanbul’da binicilik ve karate eğitimlerinin yanı sıra Medrano Sirki’nde bir mühlet akrobasi eğitimi de aldı. Orada öğrendiği her şeyi Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde ustalıkla kullandı. Tarihi sinemaları sevdiren, Bizans’la savaşta başrol oynayan, uçan tekme deyince akla gelen isimdi. Yüzlerce sinemada oynadı lakin o kahramanlık sinemalarına damgasını vurdu. Malkoçoğlu, Battal Gazi üzere sinemalarla şiddetli sahnelere imza atan Cüneyt Arkın, mesleği boyuncu dublör kullanmayı “insanları kandırmak olur” niyetiyle daima reddetti. Bir röportajında “Türk halkı buna değerdi” demişti. Bu da sayısız sakatlık geçirmesine ve bazen ölümlerden dönmesine neden oldu.
BETÜL’DEN EVVEL ÖLDÜ
İlk evliliğini 1964 yılında kendisi üzere tabip olan Güler Mocan’la yapan sanatçı, boşandıktan bir yıl sonra 1968’de hayatının aşkı dediği Betül (Işıl) Cüreklibatur’la evlendi. Eşine duyduğu sevgiyi her fırsatta lisana getiren sanatçı, bir röportajında, “Ölümden korkmuyorum. Yalnızca Betül’den önce ölmek isterim” diyerek anlatmıştı. Cüneyt Arkın’ın birinci evliliğinden Filiz isminde bir kızı, Betül hanımdan ise Kaan ve Murat isimlerinde iki çocuğu var.
HALKI DA ONUN KAHRAMANIYDI
Yeşilçam anılarını Twitter hesabından vakit zaman takipçileriyle paylaşan ünlü sanatçı, son paylaşımını 19 Haziran Babalar Günü’nde yaptı. Bundan bir müddet evvel de toplumsal medyasından “Benim Kahramanım Türk Halkıdır” kitabının tanıtımını, “Çünkü ben sizin içinizde büyüdüm, sizden biriyim. Türk halkı aziz bir halktır, benim de kahramanımdır” diyerek yaptı. Katıldığı bir programda kendisine James Bond teklifi geldiğini söyleyen Arkın, “James Bond, Amerikan Emperyalizmi’nin temsilcisidir. Ben Malkoçoğlu’nda, Battal Gazi’de bir halk kahramanıyım!” dedi.
Atlara meraklı olan sanatçı, “Atım Hasretim’in yanına gömülmek istemiştim. Fakat sonra çok yanlış anlaşılır diye korktum. Beni anne babamın yanına gömün” diyerek vasiyet etmişti.
ÖDÜLÜ REDDETTİ
Macera sinemalarından komediye
EN SON KURULUŞ OSMAN’DAYDI
Yönetmeni olduğu 38 sinemadan 15’inin senaryosunu yazdı. Büyük bir kısmı polisiye, tansiyon, cürüm ve aile çeşidinde olan sinemalardan en bilinenleri; Oğulcan, Şafak Sökerken, Bombacı, Bitmeyen Adam, Asılacak Adam, Son Kahramanlar, Sokak Kavgacısı, Silah Arkadaşları, Arbede, Ateş Çemberi, Mevt Savaşçısı. Ayrıyeten şu tanınan işlerde bulundu: Büyük Yemin, Ala Geyik, Arım Balım Peteğim, Çöl Kartalı, Vurgun, Kılıç Aslan, Üç Kağıtçılar, Hakanlar Çarpışıyor, Gelincik, Dünyayı Kurtaran Adam, Vefat Savaşçısı, Çılgın Dersane.
Filmlerin yanında televizyon dizilerinde de bulunan Cüneyt Arkın, birinci olarak 1986’da TRT 1’de yayınlanan Olacak O Kadar’da oynadı. 1995’te üç yıl boyunca yayınlanan Bizim Mesken dizisinde yer alan Arkın, 2011’de Art Sokaklar’da, geçen seneye kadar ise Kuruluş Osman dizisinde Aksakallılar Önderi olarak rol almıştı.
