İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Lice ilçesinde antik çağda yerleşim yeri olarak kullanılan Bırkleyn Mağaraları’nda AK Parti Diyarbakır Gençlik Kollarının düzenlediği “Lice Gençlik Buluşması” programına katıldı.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, Bırkleyn Mağaraları ile 8 bin yıllık bir tarihten, Büyük İskender’in konakladığı ve kendi işaretini bıraktığı mağaralardan bahsettiklerini, bunların büyük zenginlik olduğunu söyledi.
Çok güçlü ve varlıklı bir medeniyetin çocukları olduklarını kaydeden Soylu, “Malazgirt’in öyküsü aslında bu Anadolu’nun ve coğrafyamızın içerisindedir. Malazgirt’in fethinin kıssası ile Anadolu topraklarına girişin öyküsü de hiç unutmayın ki bir birlik ve kardeşlik öyküsüdür. Kürt beyleriyle Türk beyefendilerinin ve birçoğunun birbirini bu meydanda tanıdıkları ve birbirleriyle birlikte aslında küffara karşı birlikte oldukları, tıpkı kıymeti taşıdıkları, birebir anlayışı taşıdıkları, güya iki kardeşin kucaklaşması üzere bize bu toprakları yurt yapmalarının tahminen de en kıymetli nişanesidir ve nişangahıdır.” sözlerini kullandı.
Geçmişte de başkanların ülkesini geliştirebilmek için çok gayret sarf ettiğini anlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hani derler ya yerim dar uyuyamıyorum diye. Yerleri dardı. Ancak bugün bizim önderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın onlardan bir farkı var. Recep Tayip Erdoğan yalnızca ülkesini zenginleştirmek, ülkesini büyütmek, ülkesinin birlik ve beraberlik içerisinde yarınlara taşımak, etrafındaki coğrafyadaki huzursuzlukları kaldırmak için bir efor sarf etmiyor. Recep Tayyip Erdoğan bu toprakların medeniyetini yarına taşımak için de bir efor sarf ediyor ve gençlere bir şey söylüyor. Ahlak, paha ve medeniyet vaaz ediyor.”
Terör örgütü PKK’ya çok laf söylediğini tabir eden Soylu, “Çok da kelam söylemeye devam ediyorum. Lakin PKK, terör örgütünün benim laflarımdan etkilendiği en değerli cümleler PKK yalnızca ülkenin gelişmesi ve kalkınmasını değil, birebir vakitte bir kültürel terörizmle, kültürünü de harap etmeye çalışıyor. Hislerimizi, tarihimizi, aile bağlarımızı, anne-baba hislerimizi, komşu münasebetlerimizi, örf adetlerimizi, geleneklerimizi, birbirimize olan muhabbetimizi, hürmetimizi, büyüklerin küçükleri davranışlarını, her birini tarumar ediyor.” diye konuştu.
“Zenginliklerimizi yitirmeye çalışıyorlar”
Avrupa’nın büyüdüğünü, zenginleştiğini fakat bir bedel ödediğini anlatan Soylu, bedel olarak ahlakını ve geçmişte üzerine titremeye çalıştıkları pahalarını kaybettiğini aktardı.
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“Şimdi tıpkı imtihanı yani bizim zenginliklerimizi yitirmeye çalışıyorlar. Onun için de kimi kullanıyorlar. DEAŞ’ı kullanıyorlar, İslamiyet’i farklılaştırmak için. FETÖ’yü kullanıyorlar, İslamiyet’i başkalaştırmak için. PKK’yı kullanıyorlar, İslamiyet’i ve bütün kıymetlerimizi temel itibariyle güçleri yetse hepsini ortadan kaldırabilmek için. Karşı karşıya kaldığımız durum budur. Son 40 yıldır, 50 yıldır bu topraklar hiç hak etmediği bir parantezle karşı karşıya kaldı. Parantez diyorum. Zira biz bunu kapatmaya çalışıyoruz. İnşallah sizler kapatacaksınız.”
Bu toprakların varlıklı, verimli ve güçlü topraklar olduğunu lisana getiren Soylu, “PKK bize ne kazandırdı, bana bir tane kelam söyleyin. Lisanımızın daha güzel konuşulmasını mı sağladı? Vallahi hayır. Pekala, çocuklarımızın okullara ve üniversitelere çok daha yeterli gitmesini mi sağladılar? Pekala, bugün organize sanayi siteleri, fabrikalar ve yollar 40 yıldır onların ortaya koymuş olduğu terör sebebiyle akamete uğramadı mı?” dedi.
“Bütün coğrafyanın en varlıklı bölgesi haline gelecek Diyarbakır”
Diyarbakır’ın 10 yıl, 20 yıl sonra Türkiye’nin en varlıklı kenti haline geleceğini lisana getiren Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi bu Diyarbakır’ı zihninize bir görüntü kayıt aygıtı üzere kaydedin. Allah nasip edecek, 10 yıl, 20 yıl sonra Diyarbakır Türkiye’nin en güçlü bölgenin de en cazip bölge derken Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden bahsetmiyorum. Diyarbakır’ı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne sıkıştırabilecek kadar bilgisiz bir adam değilim. Irak’tan Suriye’ye kadar Orta Doğu’dan Orta Asya’ya kadar bütün coğrafyanın en güçlü bölgesi haline gelecek Diyarbakır. Bunu siz görecekseniz ve yaşayacaksınız.”
Türkiye İstatistik Kurumu bilgilerine nazaran, 2014-2020’de Diyarbakır’da üretilen bitkisel eserin 2,5 katına çıktığına dikkati çeken Soylu, terör azaldıkça tarımdaki eserin de artığını, hayvansal eser kıymetinin 4 katına çıktığını bildirdi.
Şırnak’ta iş yeri açan teşebbüsçü sayısının yüzde 37 arttığını, Hakkari’de ilköğretim seviyesinde derslik başına düşen öğrenci sayısının yüzde 30 azaldığını söyleyen Soylu, Mardin’e ziyaretçi sayısının yükseldiğini aktardı.
Batman’da kütüphaneden istifade eden genç sayısının 170 binden 560 bine çıktığını, Muş’ta kişi başına düşen araba sayısının yüzde 20 arttığını tabir eden Soylu, şunları kaydetti:
“Recep Tayyip Erdoğan zorluklarla karşılaşmadı desem kendisine haksızlık yaparım. Çok zorluklarla karşılaştı. Doğu ve Güneydoğu’nun müreffeh olması için kendi sıkıntısını anlatamadı. Güzel niyetiyle bazen ikna edemedi. Bütün bunlara karşın yılmadı. Yüksekova havalimanını yapmaya çalıştı terör örgütleri bombaladılar. İnsanları katlettiler. Hastaneler yapılmaya çalışıldı tekrar birebiri gerçekleşti. Güvenlik için yollar yapılmaya çalışıldı. Terör örgütü PKK güvenlik olmasın diye yolları katletti. Şırnak-Cizre ortası yol yıllarca bitmedi. Sebep daima orada çalışanlar bombalandılar, öldürüldüler ve akamete uğratıldılar. Böylesine onlarca örnek verebilirim. Lakin Tayyip Erdoğan hiç vazgeçmedi. Neden vazgeçmediğini biliyor musunuz? Bir tek sebepten ötürü. O da şu. Bu bölgede yaşayan Kürtler ona inanıyordu.”
Bütün kıymetleri ve zenginlikleriyle bu toprağı kendine yurt ve vatan edinen herkesle bir arada büyük bir millet olduklarını aktaran Soylu, gençlerin daha güçlü bir Türkiye’nin mimarları olacağını lisana getirdi.
Ülkede 15 Temmuz’da bir darbe yaşandığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:
“Bu sizin gördüğünüz tahminen birinci darbeydi ancak bizim yaşımızdakilerin gördükleri en az 3. yahut 4. darbeydi. Darbe şu demektir, bel kemiği varya insanı ayakta fiyat. İnsanın bel kemiğini almak demektir. Bir ülkenin bel kemiğini almaktır. Darbeyi yapanlar darbenin sahipleri değillerdir. Bu ülkede darbeyi her vakit Amerika yaptırmıştır. 1960 darbesini de 1971 muhtırasını da 1980 darbesini de 28 Şubat’ı da 27 Nisan’ı da ve en son 15 Temmuz darbesini de Amerika yaptırmıştır. Neden biliyor musunuz? Satranç tahtasının en değerli en ortasındaki 4 karedir. Biz satranç tahtasının en değerli yerinde o 4 karesinde bir ülkede yaşıyoruz. O 4 karesinde yaşadığımız ülkeyi ya zayıflatmak istiyorlar ya bel kemiğini almak, bel kemiksiz bir hale getirmek istiyorlar.”
Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Libya’da ve Lübnan’da, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetlerinde, Balkanlar’da yaşananları gördüklerini kaydeden Soylu, dünyanın güç kaynaklarının neredeyse kıymetli bir kısmını barındıran bir coğrafyanın ve dünyanın genç nüfusunun kıymetli bir kısmının barındığı bir coğrafyanın merkezinde olduklarını aktardı.
Dünyanın tahıl ve besin ambarında bulunduklarını belirten Soylu, şöyle dedi:
“Dünyanın su açısından da en güçlü bölgelerinden birisindeyiz. Güç, besin, tarım, su ve genç nüfus. Göreceksiniz Diyarbakır coğrafyamızın en güçlü ili olacak. Yalnızca maddi zenginlik değil, ilmi ve uygar zenginliği etrafındaki coğrafyaya taşıyacak vilayet olacak. Bizim argümanımız tam olarak budur. Allah bize bu iddiayı gerçekleştirme fırsatını verecek, siz gerçekleştireceksiniz. Bize bırakılan bu büyük emaneti ve tarihi geleceğe taşıyacaksınız. Size olan inancım tamdır. Artık neredeyiz. PKK’nın mağara olarak kullandığı bir yerin altındayız. Oh.”
Daha sonra Bakan Soylu, gençlerin sorularını yanıtladı.
Bakan Soylu Bırkleyn Mağaraları’nı gezdi
Daha sonra Bakan Soylu Bırkleyn Mağaraları’nı gezdi. Burada gazetecilerin sorusu üzerine Soylu, “Çok uzun yıllar terör örgütünün maalesef hakimiyetinde mağaralar olarak kalmış. Allah razı olsun güvenlik güçlerimiz, milletimiz, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, hükümetimiz devletimiz iradesiyle işte hepsi artık birer turizm destinasyonu tarihî destinasyon olmaya aday. Harika bir yer.” tabirlerini kullandı.
Yapılacak çalışmalarla bölgenin artık daha faal kullanılabilecek bir noktaya getirileceğini bildiren Soylu, Lice’nin ve Liceli gençlerin buna hazır olduğunu anlattı.
“Allah’a şükürler olsun huzur, tahminen de ülkemizin ve coğrafyamızın en şifreli sözü. Huzur olunca her şey oluyor, herkes birbirini daha güzel anlıyor, herkes birbirini daha güzel dinliyor, vizyonunu, ufkunu, zihnin genişliğini
çeperlerini çok daha yeterli noktalara taşıyor.” diyen Soylu, bölgedeki vatandaşların, herkesten çok daha fazla huzura muhtaçlığının olduğunu belirtti.
Bakan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Çünkü çok yoruldular. Bu medeniyet, yorgunluğu hak etmeyen bir medeniyettir. Bu medeniyet, tam karşıtı dinginliğinden bütün dünyaya ve etrafındaki coğrafyaya zenginlik katabilecek bir medeniyettir. Burada peygamberler, sahabeler, alimler, evliyalar, tarihi miraslar, birikimler, her şey var. Onun için genç nüfus ve güçlü bir nüfus. Bu yaz şunu gördük, otellerde yer yok, bulunamıyor, seneye daha olacak, ondan sonraki sene çok daha fazla olacak. İnanıyorum ki hak ettiğimiz noktaya, hak ettiği noktaya burası gelecek. Burası Şam’a, Bağdat’a Halep’e örnektir. Burası yakın coğrafyadaki bütün ülkelerin, başkentlerine ve büyükşehirlerine örnektir. Zira Diyarbakır yalnızca Diyarbakır değil, kültürel ve tarihî zenginliğe sahip bir miras.”
Bakan Soylu’ya, Bırkleyn Mağaraları seyahatinde AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal ve Oya Eronat, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, Vilayet Emniyet Müdürü Fatih Kaya, AK Parti MKYK üyesi Abdurrahman Kurt, Genel Merkez Bayan Kolları MKYK üyesi Suna Kepolu Ataman, AK Parti Vilayet Lideri Muhammet Şerif Aydın, Jandarma Bölge Kumandanı Tümgeneral Recep Yalçınkaya ve AFAD Vilayet Müdürü İlami Çakmak da eşlik etti.
