Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu ve Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Kenan Poleo, bir evvelki yıla nazaran yüzde 20,2 oranında artış manasına gelen bu sayının kovid-19 pandemisi sonrasında iki ülke ortasındaki ticaretin ne kadar dirençli olduğunu gösteren yeterli bir işaret olduğunu söyledi.
Poleo, Türkiye’nin Birleşik Krallık’ın vazgeçilmez bir ortağı olarak gördüğünü hatırlattı.
Birleşik Krallık ile Türkiye ortasında 2020 sonunda imzalanan Özgür Ticaret Muahedesi ile ikili ticaretin 2021 yılının sonu prestijiyle 18,1 milyar sterlin düzeyine ulaştığının altını çizen Poleo, şunları kaydetti:
“Brexit sonrasında Türkiye ve Birleşik Krallık olarak AB içerisinde olmayan iki büyük Avrupa ülkesi pozisyonundayız. AB ve Avrupa Kurulu üzere Avrupalı kurumlar ile ilişkilerimize çok büyük bir paha vermekle birlikte, her ikimiz de dünyanın öbür bölgelerinde de ağır çalışmalar içerisindeyiz.
Birleşik Krallık olarak Türkiye ile ortaklığımızı güçlendirmeye ve her iki ülkeyi de daha inançlı ve refahı daha yüksek hale getirmeye çalışıyoruz. Bu da bölgesel istikrar ve güvenlik konusunda birlikte çalışmamız, terörle uğraşta ortak olmamız ve ikili ticaret ve yatırım ilgilerimizi artırmamız gerektiği manasına geliyor.”
“Birleşik Krallık’ta Türk üretimi mallara talep yüksek. Aslında Birleşik Krallık, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke pozisyonunda.” diyen Poleo şunlara dikkati çekti:
” Türkiye, Birleşik Krallık’ın kilit ticaret ortaklarından birisi haline geldi. En çok ihracat yaptığımız birinci 20 ülke ortasında. Yeni STA birebir vakitte Gümrük Birliği’nden sonra ne olacağına dair belirsizlikleri de ortadan kaldırdı ki bu, her iki taraftaki firmaları da haklı olarak endişelendiren bir husustu firmaların Türkiye’den Britanya’ya ve Britanya’dan Türkiye’ye yapılan ihracatlara tarifsiz erişimi sağlayabilecek olması da çok değerli.
Ama bunu daha da ileriye götürmek istiyoruz ve STA’ya yeni dallar ekleme kararı aldık. Ticaret anlaşmamızdaki tekrar gözden geçirmeye ait karar uyarınca, 2022 yılı sonu prestijiyle Türkiye ve Birleşik Krallık, ortalarında AB’nin Gümrük Birliği mutabakatı kapsamında yaptığımız ticarete dahil edilmemiş olan hizmet bölümü, tarım, yatırımlar ve dijital iktisat üzere alanların da bulunacağı yeni dallar üzerinde görüşmelere başlayacak. Bu da bize ülkelerimiz ortasındaki ticaretin gerçek potansiyelini yakalama fırsatını verecek.”
Birleşik Krallık ile Türkiye ortasındaki ticari bağlar için devasa fırsatların var olduğunun altını çizen Poleo, bu periyotta, Birleşik Krallık’tan Türkiye’ye toplam ihracatın 6,5 milyar sterline ulaşarak Türkiye’yi Birleşik Krallık’ın en büyük 18. ticaret ortağı ve en büyük 23. ihracat pazarı yaptığını açıkladı.
İkili ticarete ek olarak, iki ülke ortasındaki ortak yatırımların da artmaya devam ettiğini belirten Poleo, “Türkiye’ye yapılan tüm yatırımların yüzde 19’u ile Birleşik Krallık, 2021 yılında Türkiye’deki yatırımcılar listesinin birinci sırasında yer aldı. Vodafone, HSBC, Rolls Royce ve BP üzere uzun periyottur burada olan pek çok yatırımcımızın yanı sıra, BUPA, Dyson ve Vitabiotics üzere yeni yatırımcılarımız da var.” açıklamasında bulundu.
Poleo, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Küresel gayelerini Birleşik Krallık’ta yaptıkları stratejik yatırımlar aracılığıyla gerçekleştiren Türk yatırımcıların sayısında gördüğümüz artıştan mutluyuz. 2021 yılı, Türk firmaların başkalarının yanı sıra Birleşik Krallık’ı tercih ettiği bir öbür yıl oldu ve şu anda Birleşik Krallık’taki çeşitli bölümlerde sıfırdan yatırımlarının sayısında ve ebatında artış görüyoruz.
Birkaç örnek verecek olursak; Getir tüm Birleşik Krallık genelinde 100 milyon sterlin üzerinde bir yatırım gerçekleştiriyor, Eren Holding’in 500 milyon sterlin bir oluklu mukavva yatırımı var ve Ciner Kümesi cam şişelemeye 390 milyon sterlin yatırım yapıyor. Teknolojide süratli ilerleyen firmalar tekrar global açılımları için Birleşik Krallık’ı tercih etmeyi sürdürüyor.
Açık, liberal ekonomimizin, büyük müşteri tabanımızın, esnek ve dinamik işgücü pazarımızın, işyeri-dostu vergi sistemimizin ve güçlü ve şeffaf hukuk üstünlüğümüzün, daha fazla Türk firmasını Birleşik Krallık’ta yatırım yapmaya teşvik edeceğine inanıyorum.
Birleşik Krallık, kendisini başarılı bir teknoloji merkezi olarak konumlandırdı. Ülkenin dört bir yanına yayılmış olan tekno kümeler teknoloji alanında ölçek büyüten firmalar için eşsiz bir ekosistem oluşturuyor. Ekonomilerimiz ortasında çok daha manalı bir bağ kurabilmek için, rekabetçiliği ve verimliliği artırıcı yatırımları teşvik etmeye devam etmeliyiz.”
Poleo, Birleşik Krallık’ın tamamlayıcı hünerleri ve uzmanlığı ile pak büyüme ve yenilenebilir güçte iş birliği açısından şimdi keşfedilmemiş potansiyellere sahip olduklarını söyledi.
Türkiye’nin ileri düzeydeki imalat endüstrisinin pek çok parçayı Türkiye’de üretebiliyor olduğunu, Birleşik Krallık’ın ise yenilenebilir teknolojileri ihraç ettiğini belirten Poleo, “Dünya Bankası’na nazaran, Türkiye’nin şimdiye kadar hiç kullanılmamış 69GW uzak kıyı (off-shore) rüzgar kapasitesi var. Öte yandan Birleşik Krallık dünyanın en büyük uzak kıyı rüzgar gücü santrallerinde tecrübeye sahip. Hidrojen ise öteki bir potansiyel bölüm. Birleşik Krallık firmaları artık hidro güç ve yakıt hücreleri üretmekte, depolamakta ve taşımakta.” dedi.
Savunma endüstrisi iş birliğinin, ticari münasebetlerin kıymetli bir kolu olduğunun altını çizen Poleo, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin çok düzgün gelişmiş bir savunma endüstrisi var ve devlet dayanaklı firmaları dünyanın en âlâ 100 firması ortasında. Ayrıyeten bu endüstrinin geliştirilmesi için mecburî olan genç ve nitelikli mühendislere de sahip. Birleşik Krallık endüstrisinin de Türkiye’nin bu teknoloji odaklı bölümdeki amaçlarını tamamlamak için sunabileceği pek çok özelliği var.
Savunma ve hava-uzay dalları, ülkelerimizin iktisat yaratmak ve birbirinin rekabetçi avantajını artırıp bundan faydalanmak için iş birliği yapabileceği öteki kesimlerden. Bu kritik alanda ülkelerimiz ortasında halihazırda verimli bir iş birliği kurulmuş olduğunu görmekten çok memnunuz. Türkiye’nin bayrak gemisi olan TF-XD projesi de bu iş birliğinin en hoş örneklerinden biri.”
“Dijital dönüşüm, her iki ülkenin ulusal yapay zeka stratejileri üzere üst seviye stratejik evraklarında ortaya koyduğu üzere Birleşik Krallık ve Türk hükümetlerinin ortak önceliklerinden.” diyen Poleo, şunlara vurgu yaptı:
“Birleşik Krallık teknoloji ekosistemi, dünyanın en heyecan verici ve gelecek vadeden sistemlerinden birisi. Türkiye’nin Avrupa ve Asya’nın nüfuzunu birleştiren stratejik pozisyonu, Türkiye’yi yeni bilişim teknolojisi teşebbüsleri için olağanüstü yer yapıyor. Bu gelişimi destekleyici demografik bilgilere sahip çok büyük bir nüfusu var, çok kapsamlı bir erişim alanı olan kablosuz ve kablolu geniş bant altyapısına sahip ve tüm bunları destekleyen hükümet siyasetleri var. Birleşik Krallık takviyesi ve iş birliği ile bir ortaya geldiğinde bu faktörlerin, Türkiye’nin teknoloji bölümünü çok süratli bir biçimde geliştireceğini umuyoruz.”
Poleo, Birleşik Krallık – Türkiye Dijital Teknolojiler Forumu’nu haziran ayında düzenlediklerini belirterek, “Forum, mevcut fırsatlarda iş birliği-tanıtım için bir platform sunacak ve kesimde inovasyonun, yeniliğin önündeki bir kadro milletlerarası ve ikili manilerden kimilerini ele alacak. Ülkelerimiz ortasında diyaloğu güçlendirmeye ve ticari fırsatları gerçeğe dönüştürmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Birleşik Krallık – Türkiye Yeşil Finans Konferansı’nı 17 Mart 2022’de Londra’da gerçekleştirdiklerini hatırlatan Poleo, konferansa, ortalarında Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı’nın da bulunduğu bakanlar ve bakan yardımcıları ile Memleketler arası Ticaret’ten Sorumlu Birleşik Krallık Devlet Bakanı Anne-Marie Trevelyan’ın da bulunduğu 200’ün üzerinde konuk katıldığını söyledi.
Poleo, “Gerçekten etkileyici bir temsil vardı ve gerek Türkiye’den gerekse Birleşik Krallık’tan gelen heyetler, Türkiye’de yeşil finansın geliştirilmesi ve Net Sıfır gayesinin tutturulması için her iki ülkenin de ne kadar kararlı olduğunu ortaya koydu.” diyerek kelamlarını tamamladı.
