Rus gazını Baltık Denizi altından Avrupa’ya taşıyan Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 boru çizgilerinde görülen gaz sızıntısı sonrası Moskova ile Batılı ülkeler ortasındaki karşılıklı sabotaj suçlamaları devam ediyor. Faaliyette olmasalar da içleri gaz dolu olan bu borularda meydana gelen sızıntı, İsveç ve Danimarka açıkları başta olmak üzere tüm Baltık Denizi’ni etraf felaketiyle karşı karşıya getirdi. Olayın boyutlarını gazetemize kıymetlendiren The London Energy Club (Londra Güç Kulübü) İdare Konseyi Lideri Mehmet Öğütçü, ABD’nin bu işin sonuçlarından en kârlı çıkan aktör olduğunu söz etti. Daha evvel Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Memleketler arası Güç Ajansı ve British Gas üzere değerli kurumlarda üst seviye yöneticilik yapan Öğütçü, Avrupa Birliği’nin (AB) etraf tahribatı, ilerleyen periyotlarda Rusya’dan gaz sevkiyatı ihtimalinin büyük oranda sekteye uğraması ve kritik altyapılarının hasar alması nedeniyle olayın en çok ziyan göreni olduğunu lisana getirdi.
AMERİKAN LNG’Sİ AVRUPA’YI ELE GEÇİRDİ
İsveç’in sismik araştırmaları sonucu 4 farklı noktada patlama meydana geldiği ve bunun sabotaj olduğunun iki taraf açısından da net bir biçimde ortaya konduğunu hatırlatan Öğütçü, “Sıradan bir terör aksiyonu olmadığı aşikar. Çok profesyonel bir grup tarafından yapılmış ve ardında muhakkak bir devlet var” dedi. Böylesi önemli bir olayda bir tarafı suçlamanın sıkıntı olduğunu belirten Öğütçü, “Ancak bu durum en çok kimin işine gelir diye bakacak olursak, elbet ABD olayın en büyük kazananı. Ukrayna savaşı sonrası Rusya’nın çekilmesinin akabinde Avrupa gaz piyasasını Amerikalı LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) ihracatçıları ele geçirdi” sözlerini kullandı. Güç Uzmanı, Rus gazının ucuz olması sebebiyle daha evvel Avrupa piyasasında bu kadar güçlü yer edinemeyen LNG devlerinin, mümkün bir barış durumunda satışın tekrar düşmesinden telaş duyduğunu; münasebetiyle da boru sınırı opsiyonunun ortadan kalkmasının bu şirketlerin ve ABD’nin işine geleceğini kaydetti.
MOSKOVA’YLA BAĞLARINI KESMEK İSTİYOR
Londra Güç Kulübü Lideri, ABD’nin başından beri iki sınırın inşasına da karşı çıktığını hatırlattı. Burada hem siyasi hem ticari çıkarın kelam konusu olabileceğini belirten Öğütçü, “Amerika siyasi olarak Avrupa’nın Moskova ile güç dahil rastgele bir bağının olmasını istemiyordu. Bu manada bir formda bağların koparılması yalnızca ticaret değil birebir vakitte siyaset ve güvenlik açısından da son derece kıymetli. İleride bağlantıların düzelmesi ihtimaline karşı Avrupa’nın Rusya’yla kelam konusu alışverişini büsbütün ortadan kaldıralım denmiş olabilir. Boru çizgilerinin geri dönülemez halde tahrip edilmesi ve bunun bir opsiyon olarak masada kalmaması Washington’ın açıkça faydasına” diye konuştu.
RUSYA İHTİMALİ ÇOK ZAYIF
Sabotajın Rusya’nın aksiyonu olması ihtimalini de pahalandıran Öğütçü, Moskova’nın bu manada makus bir şöhreti olduğunu, daha evvel Türkmenistan gaz fiyatlarını her yükseltmek istediğinde boru çizgilerinde patlamalar yaşandığını aktardı. Fakat her şeye karşın hasar gören boru sınırının Rusya’nın kendi altyapısı olduğunu söyleyen Güç Uzmanı, “Moskova, Ukrayna savaşı nedeniyle sıkıştı ve dikkatleri öteki istikamete çekmek istiyor üzere şeyler söylense de ileride münasebetler normalleştiğinde Moskova’nın bu boru sınırlarına gereksinimi olacak. Şayet nükleer tehditle alakalı cinnet geçirmiyorsa Rusya’nın bunu yapması mantık dışı. Ayrıyeten bu hazır bir altyapı ve on milyarlarca dolar para harcandı” tabirlerini kullandı.
EN ÇOK ZİYANI AVRUPA’YA
Bu işin sonuçlarından en çok ziyanı AB ülkelerinin göreceğini vurgulayan Öğütçü, “Avrupa’nın Rusya’dan aldığı ucuz doğal gaz ortadan kalktı. Bu manada önemli bir güç krizi yaşıyorlar. Bununla birlikte hasar gören altyapıda onların da yatırımı vardı” dedi. Patlamaların, etraf konusunda hassas İsveç ve Danimarka’nın sularında meydana geldiğini belirten Öğütçü, “Çok vahim bir etraf tahribatı var. Şu ana kadar çıkan gazın, Danimarka’nın yıllık karbondioksit emisyonlarının üçte ikisine tekabül ettiği söz ediliyor. Birebir vakitte bölgedeki seyrüsefer güvenliğini de etkiliyor, gemilerin geliş gidişine pürüz oluyor. Bu işi ABD’nin yaptığı ortaya çıkarsa Avrupa’yla bağlarında onarılması güç bir tahribat yaratır” açıklamasında bulundu.
Rusya: Sabotaj Batı’nın izlerini taşıyor
Rusya Dış İstihbarat Servisi Lideri Sergey Narışkin, Kuzey Akım boru çizgilerindeki sızıntılara ait, “Bu terör saldırısının organize edilmesi ve gerçekleştirilmesinde Batı’nın izlerini işaret eden bulgular var” dedi. Sızıntıların sabotaj sonucu meydana geldiğini ve buna Batı’nın da dahil olduğuna dair ellerinde deliller olduğu söyleyen Narışkin, ne cins bulgular elde ettiklerini ise açıklamadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise “Kuzey Akım boru sınırının kapanması ABD’nin Avrupa’ya LNG arzını artırmasını sağlayacak” dedi. Yaptığı açıklamada sabotaj ihtimali üzerinde duran Zaharova, “Temmuz ayında birebir yerde Bornholm Adası yakınlarında, derin deniz araçlarıyla NATO tarafından tatbikatlar yapıldı. Son birkaç yıldır ABD’li yetkililerin söyledikleri dikkate alınırsa Kuzey Akım boru çizgisinin kapanması ABD’nin Avrupa’ya LNG arzını artırmasını sağlayacak” sözlerini kullandı.
Almanya: Güç savaşı içindeyiz
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Rusya tarafından durdurulan gaz kaynaklarına değinerek, “Bir güç savaşı içindeyiz” dedi. Alman hükümetinin 200 milyar avroluk güç paketini açıkladığı ekonomik aktiflikte konuşan Lindner, gerektiğinde Almanya’nın ekonomik gücünü seferber edeceğini belirterek, açıklanan tedbirlerin ülkede enflasyonu körüklememesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Der Spiegel mecmuasına değerlendirmelerde bulunan Alman güvenlik yetkilileri, boru sınırındaki hasarın lakin çok güçlü bir patlayıcı ile meydana geleceğini kaydetti. Uzmanların hesaplamalarına nazaran, tesiri 500 kilogram TNT’ye eş olabilecek bir patlayıcı kullanıldı. Bu da taarruzun ardında bir devletin olduğunu gösteriyor.
