Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, yüzbinlerce Müslüman’ın hacı olduğu Mekke’de TVNET ekranlarında Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hüseyin Likoğlu’nun sorularını cevapladı. Bu yıl Kovid-19 salgınının akabinde düzenlenen birinci hac olduğunu belirten Erbaş, 1 milyonu aşkın Müslümanın hacı olduğunu söyledi. Hacda milyonlarca insanın tek ses olduğunu ve tek bir maksada kilitlendiğini vurgulayan Erbaş, o amacın de ‘af olmak’ olduğunu lisana getirdi.
HAC BİR OKULDUR
Hac’cı 1 aylık bir okula benzeten Erbaş, “ Hac İslam’ın en kıymetli kurallarından, 5 kaidesinden birisidir. Hem vücut ile hem de mal ile yapılan bir ibadettir. Çok farklı sembolleri içerisinde taşıyan süper bir ibadettir. Hacı da bu mektebi muvaffakiyetle tamamlayıp icazetnamesini alıp, Türkiye’ye dönen kimsedir” tabirlerini kullandı. Erbaş, “İhramla artık dünya ile ilgili her şeyi ardınızda bırakıp mahşere hazırlığa adım atıyorsunuz. İhrama girenlerin statüsünün, renginin hiçbir değeri yok. Peygamber Efendimiz’in Veda Hutbesi’ndeki ‘Arap’ın, Arap olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur.’ kelamlarını herkes ihramlıyken görüyorsunuz. “ dedi.
DÜNYA BİZİ ÖRNEK ALIYOR
Türkiye’nin hacca gidecek adayları belirleme konusunda kendine has bir metot izlediğini belirten Erbaş, öbür ülkelerin de bu formülü kullanmak istediklerini söyledi. Erbaş şunları kaydetti: “Katsayı sistemini biz uyguluyoruz. 2020 yılında 2 milyon yüz bin kişi müracaat etmiş. Bunların içerisinde 12 yıl evvel müracaat eden de var, 1 yıl evvel müracaat eden de. Biz örnek veriyorum, 10 yıl evvel müracaat etmiş bir vatandaşımızı 10’la çarparak 100 sefer alıyoruz. 9 yıl evvel müracaat etmiş bir kardeşimizi 9 çarparak 90 sefer kuraya alıyoruz. Böylelikle yıllarca bekleyene fırsat tanıyoruz. O yıl müracaat edenlerden yalnızca yedi bireye hac çıktı. Lakin 10 evvel müracaat etmiş olan zannediyorum 30 bine yakın şahsa hac çıktı. Böylelikle adalete en yakın sistemi uygulamaya çaba ediyoruz” dedib. Erbaş, bu katsayı sisteminden ötürü hac bahtını artırmak isteyen adaylar bir an evvel müracaat yapması gerektiğini vurguladı.
DİĞER ÜLKELERE SUNUM YAPTIK
Bu yıl hac konusunda yeni adımlar atıldığını söz eden Erbaş, “Bu yıl e-devlet sistemine geçtik. Kardeşlerimizin müracaatlarını e-devlet üzerinden yapmalarını sağladık. Yeşil Hac projemiz vardı. Sıfır atık, sıfır israf doğrultusunda hareket ettik. Yani etraf paklığına ve israfa karşı uğraşa büyük kıymet verdik. Mekke’de Hac Sempozyumu düzenledik. Birkaç ülkenin temsilcilerine kelam verdiler. Biz de sunum yaptık. Büyük ilgi gördü. Çalışmalarımızın dikkat çektiğini görmek bizi keyifli etti.” diye konuştu.
Hacı olmak kadar hacı kalmak da önemli
Hacı olmak kadar hacı kalmanın da kıymetli olduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti: “Burada hacı olup ülkemize geri dönmemiz yetmiyor. Bundan sonra hacılara kıymetli görevler düşüyor. İbadetlerin hikmetleri var. İbadetler güzel insan olmaya katkı sağlıyor. Mesela namaz bütün kötülüklerden korur. Oruç bir kalkandır. Hac da bu türlü bir şey. Hac insanı kötülüklerden alıkoyan en kıymetli ibadetlerden birisidir. Hasebiyle bizim işte hacca gelmiş periyot kardeşlerimizin artık unvanları hacı olacak. Hacı unvanını taşıyan kardeşlerimizin gelmeden öncesine nazaran biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bu yerlere gelmiş, yüzünü Ravza’ya sürmüş, Beytullah’ı tavaf etmiş. Arafat’ta kelam vermiş… Artık o üzerindeki hacı unvanını son nefesine kadar aklından hiç çıkarmaması lazım.
