Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyük Taarruz’un 100. Yıl Dönümü Kutlamaları nedeniyle Kütahya’da açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları şu formda;
“Aziz milletim, sevgili Kütahyalılar sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum. Bu ne büyük coşku. Kütahya bugün kendine yakışanı farklı bir halde, bu Büyük Taarruz’un yıl dönümünde yerine getiriyor.
Dumlupınar Zafer’inin 100. yıl dönümü vesilesiyle Kütahya’ya gelerek, hem bu zaferin yıl dönüm coşkusunu sizlerle paylaşacak, hem de yapıtlarımızın toplu açılışını yapacağız.
Çanakkale’den Kut’ul Amare’ye kadar zaferler kazanan Osmanlı, Sevr mutabakatıyla adeta dermansız bırakılmıştır. Vatan topraklarını işgale başlayan düşman, karşılaştıkları zorluklarla, bu vazifesi Yunan’a bırakmıştır. İstiklal çabasını, Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde Anadolu’ya taşıyan milletimiz, varını ağırı ortaya koyarak hazırladığı ordusuyla Kocatepe ve Dumlupınar’da yeni bir destanın girizgahını yapmıştır.”
“BU MİLLET İMANLI YÜREKLERİYLE İMANSIZLARI DENİZE DÖKTÜ”
Birinci Dünya Savaşı’nda dört bir yanda yedi düvele karşı savaşan, pek çok yerde zaferler kazanan Osmanlı, İstanbul’un işgali ve Sevr dayatmasıyla adeta dermansız bırakılmıştı. Vatan topraklarını dört bir yandan işgale başlayan düşman, Adana, Antep, Maraş direnişleriyle pabucun değerli olduğunu görünce, sinsi emellerinin taşeronluğunu Yunan’a bırakmıştır.
İstiklal uğraşını, Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde Anadolu’ya taşıyan milletimiz, varını ağırı ortaya koyarak hazırladığı ordusuyla Kocatepe ve Dumlupınar’da yeni bir destanın girizgahını yapmıştır.
Kocatepe’den başlayıp Dumlupınar’a uzayan büyük taarruz sonrası bu millet, o imanlı yürekleriyle imansızları İzmir’den denize döktü.
İstiklal gayretini Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde Anadolu’ya taşıyan milletimiz varını ağırı ortaya koyarak hazırladığı ordusuyla, Kocatepe ve Dumlupınar’da yeni bir destanın girizgahını yapmıştır.
Samsun ile başlayıp Ankara’da TBMM’nin açılışıyla dünyaya resmen ilan edilen bu sürecin her basamağı küllerinden yine doğan bir milletin uyanışının sembolüdür. Epeyce sıkıntı ve zahmetli bir sürecin akabinde ordumuz tekrar bir Cuma günü 25 Ağustos’ta kesin zafer için son hazırlıklarını tamamlamıştır.
Kocatepe’den başlayıp Dumlupınar’a uzayan büyük taarruz sonrası bu millet, o imanlı yürekleriyle imansızları İzmir’den denize döktü.
Mücadelenin yalnızca silahla, parayla değil, imanla, kararlıkla azimle kazanıldığını herkes gördü.
Hükümete geldiğimizde 2 asırdır alt yapısı ihmal edilmiş, siyasi ve askeri gücü daima törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Biz maksatlara yanlışsız yürüyüşümüze asla orta vermedik.
Terörle uğraş Türkiye’nin meselelerinde birinci sıradaydı. Bütün terör inlerini bunların başlarına geçirdik. Bundan sonra da geçirmeye devam edeceğiz. Attığımız her adımda dışarıdan ve içeriden engellemelerle karşılaştık. Hamd olsun hepsinin üstesinden geldik. Milletimize kazandırdığımız yapıtların yanında, global gelişmelerde de Türkiye’yi dünyanın en stratejik ülkelerinin ortasına getirdik.
HEDEF 2023
Ana kademesiyle, bayan kollarıyla, gençlik kollarıyla 2023’e hazır mıyız? Kapı kapı yeni bir fethe hazır mıyız? Büyük taarruz öncesi de tıpkı bugün olduğu üzere askeri güçten mali kaynaklara kadar bu işin olmayacağını söyleyenler vardı. Çabanın yalnızca silahla, parayla değil asıl imanla, inançla kazanıldığını herkes gördü.
Büyük taarruz öncesi 100 bin kişilik kuvveti cephenin gerisine ulaştırma başarısı bile başlı başına dünya harp tarihine geçecek taktiktir. Allah Allah nidalarıyla 2 gün içinde Afyon’daki tüm cepheleri yerle bir etmiştir. Akşama yanlışsız yükselen sela sesleri, Afyon kentinin kurtuluşunun muştusunu veriyordu. 30 Ağustos günü birebir durum Kütahya’da yaşanmıştır. Yunan ordusu 4 gün içinde kumandanlarının esir düşmesiyle büsbütün dağılmış, bozguna uğramıştır. Yunan ordusunun Eskişehir’in kuzeyine yanlışsız kaçan birlikleri kovalamayı sürdürmüştür. 9 Eylül’de son maksada ulaşılmıştır.
İşte bu Ağustos gününün 100. yılı vesilesiyle baş kumandan Mustafa Kemal Paşa’yı, Fevzi Çakmak Paşa, İsmet Paşa’yı subayından erine her bir kahraman askerimizi rahmetle, şükranla yad ediyorum.
Milletimizin son iki asrı kayıplar ve yine ayağa kalkmalarla geçmiştir. 6 asırlık cihan devleti Osmanlı’yı tarihin tozlu raflarına uğurlarken de daima inancımızı kavi umudumuzu canlı tuttuk. Bugün tıpkı sembolü ben Kütahya’da görüyorum. Bu sayede her badireyi atlattık, oyunları bozduk. Sabreden kimse zafere ulaşır. Ulusal Çaba’yı kazanan milletimiz cumhuriyetin kuruluşunun akabinde hayal ettiği müreffeh Türkiye’ye ulaşmak için oldukça beklemek zorunda kalmıştır.
“DOĞALGAZ BULAMIYORLAR”
Bu uğraş elbette kolay gerçekleşmedi. Attığımız her adımda kaç pürüzlerle karşılaştık. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve milletimizin takviyesiyle hepsinin üstesinden geldik. Milletimize kazandırdığımız eser ve hizmetler yanında global ve bölgesel gelişmelerde Türkiye’yi stratejik ülke haline getirdik. Son devirde milletimizin canını yakan kimi dertler var. Lakin bu dünyanın da sorunu. Siz bakmayın AB’den ABD’sine kadar. Gelişmiş ülkelerin meseleleri yokmuş üzere davrandıklarına. Onların başındaki kara bulutların felaket yağmurları bizimkiyle mukayese edilemez. Doğal gaz bulamıyorlar, AB’de marketlerin rafları boş.
“TARIM KREDİ MARKETLERİN SAYISI ARTACAK”
Tarım Kredi Kooperatif marketlerini hızla 2 bin-3 bine çıkaracağız. Sene başından sonra aldığımız önlemlerin, uyguladığımız siyasetlerin vatandaşlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını daha yeterli göreceğiz. İçinde bulunduğumuz asrı, Türkiye yüzyılı haline getirmekte kararlıyız.
Ayrıntılar geliyor…
