Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, A Haber’e gündeme ait açıklamalarda bulundu. Akar, Yunanistan’ın Türk F-16’larına art geriye iki defa radar kilidi atmasını eleştirdi.
Bakan Akar’ın açıklamalarından satır başlıkları:
YUNANİSTAN’IN BİZİM UÇAKLARIN NATO VAZİFESİNDE OLDUĞUNU BİLMEMESİNE İMKAN YOK
Biz 2 Temmuz’da Amerikalılarla anlaştık. Amerikalılar dedi ki “bizim bir NATO misyonumuz var, tatbikat yapacağım. Bize yardımcı olur musunuz, bizi korur musunuz?” diyor. Biz de “Yardımcı oluruz” diyoruz. “Bize 4 tane F-16 verin, 1 HİK verin ve bir de tanker uçağı verin” diyor. Ne vakit oluyor bu 2 Temmuz’da. NATO’nun çalışma metotları var. NATO’nun çalışma metotları çerçevesinde; bu üye ülkelere bildiriliyor. Ülkedeki Hava Kuvvetleri’ne bildiriliyor. İspanya’da NATO Hava Harekat Merkezi var, oraya bildiriliyor. Ne vakit bildiriliyor, 2 Temmuz’da. Faaliyet ne vakit oldu 22 Ağustos’ta oldu.
Peki faaliyet sırasında Yunanlılar ne yaptılar, o vakte kadar belirlenmiş olan uçuş rotasını değiştirdiler. Biz diyoruz ki burası GASA dediğimiz “askersizlik statüsündeki adalar.” Rotayı illaki bu adaların üzerinden geçirmek istiyor. NATO’yu buraya sokmak istiyor yani Lozan’ı delmek istiyor. Bunun için son dakikada güzergahı değiştiriyorlar. Sonra da gelip uçaklarımıza 3 dakika yahut 5 dakika müddetle radar kilidi atıyorlar. Neden bunu yaptın diye sorulduğunda da “Bunlar bize bu uçuşu bildirmediler. ‘Kimliği meçhul uçak’ olarak değerlendirdik” diyorlar.
Aynı çalışma kapsamında 2 Ağustos’ta biz Amerikan uçaklarına eskortluk yaptık, önümüzdeki günlerde de Yunan uçakları birebir vazifesi yapacak. Hasebiyle bizim uçaklarımızın gerçekleştirdiği o vazifenin bilinmemesi, duyulmaması, görülmemesi, oradaki 4 adet F-16’mızın “kimliği bilinmeyen uçak” olmasının imkan ve ihtimali yok. Münasebetiyle; palavra, inkar, palavra, inkar…
24 Ağustos’ta da NATO’nun Nexus Ace eğitiminde vazifeli uçaklarımız vardı. Orada da gelip 5 dakika boyunca radar kilidi atmak suretiyle tacizde bulundular. Uçaklarımızın NATO misyonunda olduğunun bilinmemesinin imkanı yok. NATO’da bu türlü bir şey olamaz. Uçuş vazifeleri aylar öncesinden yayımlanıyor, bir sürü kayıtlar tutuluyor, yazılar yazılıyor. Buna karşın 22 Ağustos’ta ve 24 Ağustos’ta NATO misyonu yapan uçaklarımıza radar kilidi atarak taciz yaptılar.
22 Ağustos’taki hadise olunca Mevlüt Beyefendi (Çavuşoğlu) çabucak ABD Büyükelçisini ve Yunan Büyükelçisini çağırdı. Biz de Yunan Askeri Ataşesi’ni çağırdık ve reaksiyon gösterdik.
Biz kimseyi taciz etmiyoruz ancak hiç bir tacizi de karşılıksız bırakmıyoruz. Bunu NATO’da da söyledik, her yerde de söylüyoruz. Şayet bir taciz varsa kesinlikle karşılık veriyoruz fakat biz taciz yapmıyoruz.
CUMHURBAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİNDE KİŞİLİKLİ VE KİMLİKLİ SİYASET UYGULUYORUZ
Ben bunu her yerde söylüyorum. NATO Savunma Bakanları Toplantısı oluyor, her Bakan sırayla kelam alıyor. Biz burada kamuoyu önünde, basına verdiğimiz mülakatlarda söylediğimiz ne varsa bunları eksiksiz ve açık halde NATO toplantısında da söylüyoruz. Biz şuanda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; kişilikli ve kimlikli bir siyaset uyguluyoruz. Ve çok ciddiyiz, bunun latifesi yok.
Biz diyoruz ki 3 bin adanız var, buna karşın burnumuzun tabanına kadar geliyorsunuz. 10 kilometre karelik Meis adası için 40 kilometre karelik deniz yetki alanı istiyorsunuz, adaları silahlandırıyorsunuz, hiç olmadık biçimde 6 mil kara suyu olmasına karşın 10 mil hava alanı savında bulunuyorsunuz. Burnumuzun tabanına kadar gelmişsiniz ve bize yayılmacı diyorsunuz, insaf!
Biz hiç bir toplantıdan kaçmıyoruz, hiç kimseyle görüşmekten kaçmıyoruz. Zira biz haklıyız, güçlüyüz. Argümanlarımız var. Yunanlıların argümanları yok. Ne diyecek Yunanlılar, nasıl izah edecekler 6-10 mil olayını?
