AB Kurulu sözcülerinden Nabila Massrali, haftalık basın toplantısında, İran nükleer mutabakatı olarak bilinen Kapsamlı Ortak Aksiyon Planı’na ABD’nin dönmesi hakkındaki müzakereler sonucunda mutabakat koordinatörü AB tarafından hazırlanan taslak metne Tahran idaresinin karşılığı hakkındaki soruyu yanıtladı.
Massrali, “İran’ın verdiği karşılığı dün gece aldık. Şu anda bunu inceliyoruz. Mutabakatın başka iştirakçileri ve ABD ile istişare halindeyiz.” dedi.
Diğer ülkelerin İran’ın karşılığına nasıl karşılık verdiği yahut ne vakit vereceği sorulan Massrali, Tahran’dan gelen karşılığı ayrıntılı formda incelediklerini ve ABD dahil tüm muahede iştirakçisi ülkelerin bunu incelemesini beklediklerini aktardı. Massrali, zamanlama konusunda bir yorumda bulunmadı.
İran ile nükleer müzakereler
İran ile Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, ABD ve Almanya ortasında 2015’te imzalanan ve İran’ın nükleer programını düzenleyen muahededen ABD idaresi 2018’de ayrılmıştı.
ABD’nin geri dönüşü için Nisan 2021’den beri AB’nin kolaylaştırıcılığında Viyana’da süren müzakereler sonucunda ortaya çıkan son metin İran, ABD ve öteki iştirakçilere gönderilmişti.
Washington, Tahran’ın mutabakattaki taahhütlerine geri dönmesini, İran ise muahededen ayrılan taraf olarak öncelikle ABD’nin mutabakata dönerek tüm yaptırımları kaldırmasını ve muahededen tekrar ayrılmayacağına dair teminat vermesini talep ediyor. İran ayrıyeten son muahede için nükleer programıyla ilgili milletlerarası “siyasi soruşturmaların” kapatılmasını istiyor.
Nükleer mutabakata her zamankinden daha yakınlar
İran müzakere heyetinin danışmanı Muhammed Marandi, bugün toplumsal medyadaki değerlendirmesinde, Viyana’daki müzakerelerde tahlil bekleyen sorunların aşılmasının güç olmadığını ve nükleer mutabakata her zamankinden daha yakın olduklarını belirtmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise dün yaptığı açıklamada, metne karşılık vereceklerini belirterek, “Kapsamlı Ortak Aksiyon Planı ile ahenk için karşılıklı bir getiri elde etmenin tek yolu, İran’ın mutabakat kapsamını aşan kabul edilemez taleplerden vazgeçmesi. Biz bu talepleri uzun vakittir ‘konu dışı’ olarak nitelendiriyoruz.” demişti.
